Theo Neethling
Kuzey Mozambik’in çalkantılı Cabo Delgado bölgesinde bulunan Palma şehrinde son dönemde yaşanan şiddet olayları adeta bir dönüm noktası. İslamcı militanlar 25 Mart günü şehri ablukaya aldı. Düzinelerce insan yaşamını yitirdi. Militanlar dükkanlara, bankalara ve askeri tesislere saldırdılar.
Bölgede yaşayan insanlar ve ülkenin tamamı büyük zarar gördü. Son dönemde yaşanan şiddet olayları neticesinde en az bin kişi yaşamını yitirdi ve yüz binlerce insan evini terk etmek zorunda kaldı.
Cabo Delgado bölgesinin açıklarında ‘LNG’ olarak adlandırılan sıvı doğalgaz rezervleri bulunalı on yıldan fazla zaman geçti. Gazı çıkarma planları şiddet olayları neticesinde geçici olarak askıya alındı. Total, Exxon Mobil, Chevron ve BP gibi batılı büyük şirketler Mozambik’e büyük ilgi gösteriyorlar. Japonya’nın Mitsui şirketi, Malezya’nın Petronas’ı ve Çin’in CNPC şirketi de bölgede varlık gösteriyor.
Gazın toplam değerinin 60 milyar dolar kadar olduğu düşünülüyor. Bazı uzmanlara göre rezervler çıkarılmaya başlandığında Mozambik dünyanın en büyük LNG üreticisi haline gelebilir.
Doğalgaz çıkarma planları çerçevesinde Palma’nın LNG üretim merkezine dönüştürülmesi, bu bölgeye dışarıdan bol miktarda vasıflı işçi getirilmesi öngörülüyor. Asıl hedef, çıkarılan doğal kaynağın ülkenin kalkınmasına katkıda bulunması. Mozambik şuan Birleşmiş Milletler Kalkınma Endeksinde neredeyse en alt sırada. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’na göre nüfusun %70’lik bölümü ‘çok boyutlu yoksulluk’ yaşıyor.
Cabo Delgado bölgesi için çizilen projeler, insanlar için ümit kaynağı oldu. Batılı enerji şirketleri 2012 yılından bu yana altyapı inşasına milyarlarca dolar harcadı. Gelinen noktada Cabo Delgado projesindeki keşif faaliyetleri Afrika’da eşi benzeri görülmemiş boyutlara ulaştı. Total ve Anadarko şirketlerinin LNGP projesinin toplam bütçesi 20 milyar dolar. Eni ve Exxon Mobil tarafından yürütülen FLNG projenin bütçesi 4,7 milyar dolar, Exon Mobil, Eni ve CNPC ortaklığında yürüyen Rovuma LNG projesi ise 30 milyar dolarlık hacme sahip.
Üretimin 2024 yılında başlaması öngörülüyordu fakat Afungi yarımadasına yönelik saldırılar, üretim takvimi üzerine gölge düşürüyor.
Yapılan yatırımların Cabo Delgado halkına henüz herhangi bir yararı dokunmadı. Hatta yerel nüfus giderek hoşnutsuz bir ruh haline bürünüyor çünkü LNG altyapısının kurulması için insanların evleri yıkılıyor.
Çalkantıların Geçmişi
Cabo Delgado, Mozambik’in kuzeyinde bulunuyor. On yıllardır göz ardı edilen bu bölge siyasi anlamda dışlanmış ve az gelişmiş bir halde. Ülkenin 1975 yılında bağımsızlık kazanmasıyla yapılan yatırımlar ve yaşanan kısmi gelir artışı maalesef ülkenin başkenti Maputo’ya ve diğer güney şehirlerine has bir hikaye.
Maputo’daki merkezi hükümetin ülke sınırlarını ve topraklarını kontrol etme yetkinliği zayıf. Merkezi hükümet ‘Renamo’ isimli örgüt ile 16 yıl boyunca savaştı ve çatışmalarda bir milyondan fazla insan yaşamını yitirdi. Bağımsızlık mücadelesi esnasında silahlı bir örgüt ve siyasi bir hareket olan bu oluşum, şimdi muhalefet partisi pozisyonunda.
2017’den bu yana ise Ensar El Sünnet isimli İslamcı bir örgütün Cabo Delgado bölgesinde gitgide görünür olduğuna tanık olduk. Bu örgüt ülkedeki en büyük güvenlik tehdidi haline geldi ve bazı kuzey bölgeleri yönetilemez hale getirdi. Militanlar, merkezi hükümetin bölgeyi kontrol etmekteki zayıflığından faydalandı.
Yayınlanan haberlere göre Ensar el Sünnet örgütü, Nisan 2018’e gelindiğinde Irak ve Suriye’de konumlanan IŞİD’e bağlılığını ilan etti. Örgütün IŞİD’in bir uzantısı olduğu 2019’un Ağustos ayında tanındı. ABD Dışişleri Bakanlığı örgütü IŞİD-Mozambik olarak tanımlıyor ve terör örgütleri listesine aldı.
Örgütün hafife alınacak bir yanı yok çünkü çok sayıda planlı saldırıda parmağı var. 2020 yılında, Cabo Delgado’da bulunan Mocimboa da Praia limanını geçici olarak ele geçirdi. Yaşanan saldırılar neticesinde Kuzey Mozambik bölgesinde 670 bin insan evini terk etmek zorunda kaldı. Şüphesiz, uluslararası şirketler ülkede LNG endüstrisinin geleceğinin ve yaptıkları yatırımların tehlikeye girdiğini hissediyorlar. Çünkü gelinen noktada kararlar alındı ve yatırımlarda son aşamaya gelindi.
Durum son aylarda iyice kötüleşti. 2020’nin Kasım ayında terör örgütünün insanların başlarını kestiği haberleri yayıldı. Şimdilerde saldırılar Palma bölgesine yayılıyor.
Durum insan hakları açısından giderek kötüleşirken Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet 2020 sonunda bir açıklama yaparak sivillerin korunması için acil önlemlere ihtiyaç olduğunu ifade etti. Durumun vahim olduğunu ve ‘ciddi insan hakları ihlalleri’ olduğunu ifade etti. 2018 yılından bu yana 350 bin insanın yerinden edildiğini sözlerine ekledi.
Tehlike Büyüyor
İslamcı militanların Cabo Delgado bölgesinde faaliyetlerini giderek arttırdıkları açık. Mozambik hükümetinin ve güney Afrika bölgesinin diğer liderlerinin yönetim ve güvenlik açısından çaresiz kalması, bölgede büyük siyasi riskler doğuruyor.
Şiddet olayları arttıkça, Mozabik’in doğal kaynaklarını değerlendirme şansı azalıyor. Kurulan LNG tesisleri henüz doğrudan hedef alınmadı fakat Palma bölgesindeki saldırılar tehlikenin giderek arttığını gösteriyor.
Mozambik’in askeri kuvvetlerinin yerel nüfusu korumakta başarısız olduğu açık. Güney Afrika Kalkınma Cemiyeti’nin ya da Güney Afrika’nın askeri desteği Cabo Delgado bölgesinde hukuk ve adaletin sağlanmasına katkısı olabilir. Hatta uluslararası aktörlerin desteği de gerekebilir. Tabii bunun olması için Mozambik hükümetinin yabancı orduları topraklarına kabul etmesi gerek.
Çözümlerin geçici değil, kalıcı olması gerek. Kuzey bölgelerde devletin yönetim gücünün artması, ‘unutulmuş topraklar’ olarak adlandırılan bu bölgede yaşayan halkın korunması gerek.
Cabo Delgado bölgesinde Maputo hükümetinin yönetim kapasitesi olmadığı, h atta etkisinin dahi kısıtlı olduğu açık. Diğer bir deyişle, devlet kurumlarının ve kolluk kuvvetlerinin sınırlı kapasitesi, Kuzey Mozambik bölgesindeki sorunların sürüp gitmesine sebep oluyor.
Çeviren: Fatih Kıyman
Kaynak: The Conversation
Bağımsız bir gazete olarak amacımız, insanlara hakikati ulaştırarak ülkede gerçek bir demokrasi ve özgürlük ortamının yeşermesine katkı sunmak. Bu nedenle abonelikten elde ettiğimiz geliri, daha iyi bir gazeteciliği hayata geçirmek, okurlarımızın daha nitelikli ve güvenilir bir zemin üzerinden bilgiyle buluşmasını sağlamak için kullanıyoruz. Çünkü banka hesabını şişirmek zorunda olduğumuz bir patronumuz yok; iyi ki de yok.
Bundan sonra da yolumuza aynı sorumluluk bilinciyle devam edeceğiz.
Bu yolculukta bize katılmak ve bir gün habersiz kalmamak için
Bugün BirGün’e Abone Ol.
BirGün; seninle güçlü, seninle özgür!
BirGün’e Destek Ol
SPOR
03 Kasım 2024EĞİTİM
03 Kasım 2024SPOR
03 Kasım 2024SPOR
03 Kasım 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.