YAZAR NORA GÜLÜM ERDİNÇ İLE SÖYLEŞİLER… Kendinizden bahseder misiniz? 88 doğumluyum. Babam asker olduğu için memleketimin birçok şehrini gezdim ailemle birlikte. Pek çok okul pek çok çevre değişikliği yaşadım. Henüz 10 yaşımdayken İzmit Büyükşehir Belediyesi Konservatuar sınavlarına girmemi arzu etti ailem ve girdim. Kazandım; 4 yıl boyunca Batı Müziği-Piyano eğitimi aldım. Ardından İstanbul’a taşındık. Lise…
YAZAR NORA GÜLÜM ERDİNÇ İLE SÖYLEŞİLER…
Kendinizden bahseder misiniz?
88 doğumluyum. Babam asker olduğu için memleketimin birçok şehrini gezdim ailemle birlikte. Pek çok okul pek çok çevre değişikliği yaşadım. Henüz 10 yaşımdayken İzmit Büyükşehir Belediyesi Konservatuar sınavlarına girmemi arzu etti ailem ve girdim. Kazandım; 4 yıl boyunca Batı Müziği-Piyano eğitimi aldım. Ardından İstanbul’a taşındık. Lise öğrenimimi ve lisans öğrenimlerimi İstanbul’da tamamladım. İstanbul Aydın Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler, İnsan Kaynakları Yönetimi alanlarında lisans eğitimimi tamamladım. Ardından İstanbul Üniversitesi’nde Sosyoloji alanında ikinci lisans eğitimimi tamamladım. Yaklaşık 10 yıl kadar bir psikolojik danışmanlık şirketinde hem bireylere hem çocuklara hem de kurumsal firmalara yönelik psikometrik testler geliştirme/uygulama/danışmanlık verme gibi çalışmalar yürüttüm. Bu sırada İngiltere Meridyen Enerji Terapileri Derneği’nden(The AMT) Emotrance-Energy In Motion (Hareket Halindeki Enerji), Enerji EFT’si(Duygusal Özgürleşme Tekniği) gibi eğitimler aldım. Sonrasında İstanbul Üniversitesi bünyesinde Uzman Psikolog Kazım Yurdakul’dan NLP (Nörolinguistik Programlama) eğitimi aldım. Sonrasında Batı Astrolojisi eğitimi aldım. Bir süre eğitimler verdim ve danışmanlıklar yaptım. Bunun yanı sıra Yuvaya Yolculuk Dergisi’nde 2016 yılından beri makale yazarlığı yapmakta, @noragulumerdinc adlı Instagram hesabımdan bilgilerimi paylaşmakta, astrolojik danışmanlık vermekte ve ikinci romanımı yazmaktayım.
Andromedalı adlı kitabınızın içeriğinden bahsedebilir misiniz?
Aslında özet olarak ana temanın psikolog bir kadının dünya dışı bir varlık ile iletişime geçmesi, ailesinin geçmişi ile yüzleşmesi ve bunun çevresinde gelişen olaylar olduğunu söyleyebilirim. Bu varlık tıpkı bizler gibi bir görünüşe sahip, Andromeda adlı takım yıldızında yer alan bir gezegenden gelmekte. Bu varlık romanın ana karakterine dünya için büyük önem taşıyan ve aslında dünya dışına ait tılsımlı diyebileceğimiz bir kristali emanet etmekte. Üstelik karakterimizin bu kristali, kötü niyetleri için ele geçirmeye çalışan bazı güçlere karşı da koruması ve ait olduğu yere götürmesi gerek. Daha detaylandırırsak; içeriğini dünya dışı temas, epigenetik aktarımlar, rüyalar, durugörü, vizyonlar, Mısır mitolojisi, uzaylı atalar teorisi, ölüm ve ötesi gibi daha çok doğaüstü konuların oluşturduğu bir bilim kurgu romanıdır diyebiliriz Andromedalı için.
Çok kısa bir sürede çok büyük bir ilgi topladınız. Bu başarınızın sırrı nedir, yaşadığınız bu duyguyu tarif eder misiniz?
Zihnimde yarattığım bir dünyanın başka başka zihinlere ulaşması ve yüreklerinde yer edinmesi mutluluk verici bir durum. Okuyucularımdan en sık aldığım iki yorum: Andromedalı’nın bilim kurgu romanı olmasına rağmen oldukça akıcı bir anlatıma sahip olduğu, sıkılmadan okudukları ve üç ana kadın karakter üzerine şekillenmesi oluyor. Özellikle kadın okuyucularım -ki kadın yazarları daha çok kadınlar okuyor- karakterlerin kadın olmasını çok olumlu buldular. Bunun yanında romanın içeriğini doğaüstü diyebileceğimiz konuların oluşturmasının da etkisinin olduğunu düşünüyorum. Zira insanlar tüm tarih boyunca bilinmeye, doğaüstü olana ilgi duymuştur.
Yeni bir kitap projeniz var mı?
Evet, sanırım bir kere yazmaya başladınız mı, durmak zor geliyor. Yine bilim kurgu olarak sınıflandırılabilecek bir roman yazıyorum diyebilirim. Bu kez Kayıp Kıta Atlantis’in son günlerini anlatacağım. Elbette kurgusal olacak ve tabi ki Andromedalı romanımdaki gibi içeriğinde kurgunun yanı sıra Atlantis ve Mu ile ilgili araştırma bilgilerini ve efsaneleri de paylaşma niyetindeyim.
Son olarak sizi okuyan, takip eden okurlarınıza söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Okumuş olanlara minnettarlığımı sunarken, okuyacak olanlara ise Andromedalı’yı tüm ön yargılarından azade olarak okumalarını söyleyebilirim. Yani onlara şu zamana kadar öğretilen her şeyden bağımsız olarak okumalarını ve değerlendirmelerini isterim. Böylece daha fazla içselleştireceklerini düşünüyorum. Çünkü özellikle bir romanı içselleştirerek, karakterlerle empati yaparak okuduğunuzda çok daha fazla o hikâyenin içine girebiliyorsunuz ve bu size yeni bir bakış açısı kazandırabiliyor. Ve bu farklı bakış açıları hayatınızın bazı karanlık alanlarına ışık tutabiliyor.
Reklam & İşbirliği: [email protected]