Yazar Şule Özcan Anlatıyor…
1- Şule Hanım davetimizi kırmayıp röportaj yapmayı kabul ettiniz, hoşgeldiniz. Öncelikle okurlarımıza kendinizden bahseder misiniz?
Ankara’da doğdum. 1999’da Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü’nden mezun oldum. Ardından Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Halkla İlişkiler Bölümü’nde okudum. 2001 yılında MEB’E bağlı bir okulda, Psikolojik Danışma Ve Rehberlik Servisi’nde görev yapmaya başladı. Halen bu görevimi yürütüyorum. 2009 yılında çocuk gelişimi alanında, Onlar Birer Çiçek, 2015 yılında, engelliler alanında, Ağlama Anne “Engeller Aşılmak İçindir 1” ve 2023 yılında , roman tarzındaki İnadına Hayat “Engeller Aşılmak İçindir 2” adlı kitaplarım okurlarla buluştu. Mesleğim sürecinde alanımda çeşitli konularda hizmet içi eğitimlere ve seminerlere; 2021’den bu yana da, Aile Danışmanlığı ve Mindfulness eğitimlerine katıldım. Çocuklar, ergenler, aileler ,engelliler, eğitim ve Mindfulness ile ilgili seminer, konferans çalışmaları yapıyorum. Kitap projelerime devam ediyorum. Görme engelli olduğumdan engelliler için de bir şeyler yapmak istedim. Bu kapsamda, Gören Kalpler Eğitim Derneği Yönetim Kurulunda Eğitim Sekreteriyim; çeşitli sivil toplum kuruluşlarında bu derneğin temsilciliğini ve Ankara Kent Konseyi Engelliler Meclisi Yürütme Kurulu Üyeliğini sürdürüyorum. Deneyimlerimi, gözlemlerimi, aktarmak ve paylaşmak istediklerimi daha çok kişiye ulaştırmak için bir de Youtube kanalı açtım. Şule Özcan adındaki kanalımda, çocuk gelişimine, eğitime, psikolojiye, çocuklara, gençlere, anne babalara, şiire, müziğe, tarihimize, kişisel gelişime, kısaca hayata dair pek çok konuya yönelik paylaşımlar yapıyorum. Ayrıca müzikle ilgilenmeyi seviyorum. Amatör Türk Sanat Müziği korosu çalışmalarına katılıyorum.
2-) Yazma süreciniz nasıl başladı?
Ortaokul yıllarından itibaren, psikolojiye ve yazmaya ilgi duymaya başladım. Kısa kısa yazılar ve şiirler yazıyordum. Psikoloji eğitimim ve mesleğim de yazma hevesimi güçlendirdi. Bu süreçte çevremi gözlemledim, bana danışan ailelerin sorularını, çocuk gelişimiyle ilgili merak edilenleri değerlendirdim. Sonra bu kapsamda çocuk gelişimiyle ilgili bir başucu kitabı yazmanın güzel olacağını düşündüm. Böylece kitap yazmaya ilk adımı attım. Ardından diğer kitaplarım sıraya girdi.
3-) Yazarken neler hissediyorsunuz, size ilham olan şeyler neler, Türk edebiyatında idol olarak gördüğünüz yazarlar var mı?
Yazma süreci zorlu ama bir o kadar da keyifli. Yazdıkça, yeni olaylarla karşılaştıkça, yeni insanlar tanıdıkça daha da keyif alıyorum. Yaptığım her işte ve kitaplarımda, hayatlara dokunmayı, değer katmayı önemsiyorum. Bu beni çok mutlu ediyor. Tabii zorlanıp gerildiğim, enerjimin düştüğünü hissettiğim anlar da oluyor. Böyle zamanlarda motivasyon kaynaklarıma başvuruyor ve rahatlıyorum. Bana ilham veren şeyler, çocuklar, aileler, gözlemlerim, hep anlatma, hayatlara dokunma hevesim. Hayatın bize sundukları ayrı ayrı ilham kaynağı diyebilirim. Müzik, doğa ve arkadaş sohbetleri en önemli motivasyon kaynaklarım. Enerjimi artıracağını düşündüğüm şarkılar dinliyor ve söylüyorum. Bazen de doğanın sunduğu güzellikler karşısında yazmayı seçiyorum. Ayrıca sevdiğim, gerekirse uyarılarıyla ve görüşleriyle bana yol göstereceğini, motivasyonumu artıracağını düşündüğüm arkadaşlarımı aramak; zaman zaman onlarla sohbet edip çay içmek de bana iyi geliyor.
Edebiyatımızda idolüm olan yazarlara gelince, tabii her yazarımızın kendine göre bir tarzı ve özelliği var, hepsi birbirinden değerli. Farklı yazarlarımızın eserlerini okumaya gayret ediyorum. Ömer Seyfettin’in hikayeleriyle hayat dersi niteliğinde mesajlar vermesini çok önemsiyorum. Çocuklarla çalışmamdan dolayı Muzaffer İngü ve Gülten Dayıoğlu ilgi alanımda. Yine mesleğimden dolayı en önemli idollerimden biri, prof. Dr. Doğan Cücenoğlu. Hatta yıllar önce katıldığım bir konferansı öncesinde kendisiyle sohbet etme ve kitap yazma konusunda önerilerini sorma şansı bulmuştum. İlk kitabım çıktıktan sonra, yine bir konferansında, bu anımı anlatıp, kitabımı kendisine armağan etmiştim.
4-) Yazmış olduğunuz kitaplarınızın türü ve konusu nedir, içeriğinden bahseder misiniz?
Uyum ve davranış bozuklukları, radyo, televizyon ve bilgisayar , anne baba tutumları gibi pek çok konuda bilgi ve önerilere deyindim. Kitabın bölümleri arasına, konuları destekleyici güzel sözler, hikayeler ve şiirler serpiştirdim. 2. kitabım Ağlama Anne (Engeller Aşılmak İçindir 1), engellileri doğru tanıtmak ve engelliler ile ailelerine umut, azim aşılayabilmek amacıyla kaleme aldığım bir kitap. Engel nedir, engelin nedenleri, çeşitleri, engelli çocuğa sahip olan ailelerin yaşadıkları, engellilerin günlük yaşam ve özbakım becerileri, eğitimi ve sonradan engelli olma konularını anlatıyor. Yine konularla ilgili hikayeler, sözler ve yaşanmış örneklerle zenginleştirdim. Görme ve işitme engelli Helen Keller’in, ülkemizin görme engelli ilk dağcısı ve maraton koşucusu Necdet Turhan’ın, işitme engelli doktorumuz Fatma Güzel’in yaşam hikayeleri; küçük Ahmet’in engelini öğrenip hayata sarılma çabaları bunlar arasında.
5-) Şuan çıkarmayı planladığınız başka bir kitap projeniz var mı, sizi okuyanlara spoiler vermek ister misiniz ?
Evet projelerim var. Psikolojik danışma ve rehberlik çalışmalarında ele aldığımız, akran zorbalığı, farklılıklara saygı, sosyal beceriler, sağlıklı yaşam gibi konularda hikayeler yazmak istiyorum. Bu tür konuları , hikayeler aracılığıyla anlatırken, bir yandan da çocuklara keyifli okuma deneyimleri yaşatmayı hedefliyorum. İnadına Hayat adlı kitabım için film senaryosu ve tiyatro eseri haline getirilebileceği yönünde görüş ve öneriler aldım. Bu önerileri değerlendirmek istiyorum.
6-) Son olarak Türk gençlerine ve kitap tutkunu okurlara söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Mümkün olduğunca çok kitap okumak gerek. Yaratıcılığı, hayal dünyasını, bakış açılarını, fikir üretkenliği, beyinsel ve zihinsel fonksiyonları geliştirmek için bu çok önemli. Zaman zaman, sevdikleri konu ve türler dışında, başka tarzlardaki kitapları da okusunlar. Her kitap başka bir dünya. Çocukların, engellilerin hayatlarını tanımak da o dünyanın keşfedilmesi gereken yönlerinden. “Benim bildiğim yeter.” Ya da “Bunu bilmesem de olur.” Diye düşünmeden; bilgi dağarcıklarını farklı konularla da zenginleştirmeli ihmal etmesinler. Böylece hem kendi hayatlarına, hem çevrelerindeki insanların hayatlarına yeni değerler, güzellikler katabilirler. Kitaplar gibi hayatlarına ve bu güzel ülkenin değerlerine de inadına sevgiyle, umutla, sımsıkı sarılsınlar. Herkese sevgiler gönderiyorum.
SPOR
10 Aralık 2024EĞİTİM
10 Aralık 2024SPOR
10 Aralık 2024SPOR
10 Aralık 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.