Yazar Şule Özcan İle Söyleşiler…
Soru 1 : Şule Hanım öncelikle kendinizden biraz bahseder misiniz?
1978’de Ankara’da doğdum. 1999’da Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü’nden mezun oldum. Ardından Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Halkla İlişkiler Bölümü’nde okudum. 2001 yılında MEB’E bağlı bir okulda, Psikolojik Danışma Ve Rehberlik Servisi’nde görev yapmaya başladı. Halen bu görevimi yürütüyorum. 2009 yılında çocuk gelişimi alanında, Onlar Birer Çiçek, 2015 yılında, engelliler alanında, Ağlama Anne “Engeller Aşılmak İçindir 1” ve 2023 yılında , roman tarzındaki İnadına Hayat “Engeller Aşılmak İçindir 2” adlı kitaplarım okurlarla buluştu. Daha ortaokul yıllarında psikolojiye ve yazmaya ilgi duymaya başladım. Kısa kısa yazılar ve şiirler yazıyordum. Çok sevdiğim psikoloji bölümünde okuyup mesleğime başladıktan sonra kitap yazma hayalimi gerçekleştirmek için çalışmalara başladım. Mesleğim sürecinde alanımda çeşitli konularda hizmet içi eğitimlere ve seminerlere; pandemi zamanında Aile Danışmanlığı ve Mindfulness eğitimlerine katıldım. Çocuklar, ergenler, aileler ,engelliler, eğitim ve Mindfulness ile ilgili seminer, konferans çalışmaları yapıyorum. Kitap projelerime devam ediyorum. Görme engelli olduğumdan engelliler için de bir şeyler yapmak istedim. Bu kapsamda, Gören Kalpler Eğitim Derneği Yönetim Kurulunda Eğitim Sekreteriyim; çeşitli sivil toplum kuruluşlarında bu derneğin temsilciliğini ve Ankara Kent Konseyi Engelliler Meclisi Yürütme Kurulu Üyeliğini sürdürüyorum. Deneyimlerimi, gözlemlerimi, aktarmak ve paylaşmak istediklerimi daha çok kişiye ulaştırmak için bir de Youtube kanalı açtım. Şule Özcan adındaki kanalımda, çocuk gelişimine, eğitime, psikolojiye, çocuklara, gençlere, anne babalara, şiire, müziğe, tarihimize, kişisel gelişime, kısaca hayata dair pek çok konuya yönelik paylaşımlar yapıyorum. Ayrıca amatör olarak Türk Sanat Müziği ile ilgileniyorum, koro çalışmalarına katılıyorum.
Soru 2 : Peki teşekkür ediyorum, yazmış olduğunuz kitaplarınızın içeriğinden bahsedebilir misiniz?
Gerek eğitimim gerek de mesleğim sürecinde çevremi gözlemledim, bana danışan ailelerin sorularını, çocuk gelişimiyle ilgili merak edenleri değerlendirdim. Kısa bilgilendirme yazıları yazıyordum. Sonra bunları bir kitap haline getirmenin ; çocuk gelişimiyle ilgili bir başucu kitabı yazmanın güzel olacağını düşündüm. Böylece ilk kitabım Onlar
Birer Çiçek gelişti, oluştu. Onlar Birer Çiçek, çocuk gelişimiyle ilgili. Çiftlerin anne baba olma kararından başlayıp, çocuk bekleme süreci, ardından bebeklik, erken çocukluk, okul dönemi, ergenlik dönemi bölümleri konuları var. Her dönemin bedensel, bilişsel, sosyal, duygusal gelişim başlıkları yer alıyor. Gelişim dönemlerinden sonra da çalışan anneler, çocuk baba ilişkisi, oyun ve oyuncaklar, radyo, televizyon ve çocuklar, anne baba tutumları gibi pek çok konuda bilgi ve önerilere deyindim. Konu aralarında güzel sözler, hikayeler ve şiirlerle bu konular destekleniyor.
İnadına Hayat ise yine engellilerin yaşamını anlatıyor ama roman tarzında. Engelli olan ve olmayan kahramanlarımızın arasında geçenler, bu arada engellilerin yaşamıyla ilgili bazı bilgilerle sunuluyor. Kahramanlarımız gerçek hayattaki kişilerden ve yaşananlardan esinlenerek oluştular, yollarını çizdiler. Onların yaşamları aracılığıyla, sosyal hayat, toplum içinde engelliler, yardımcı cihazlar, mimari düzenlemeler, sanat, spor, iş ortamı konularına değindim. Bir başka deyişle, engelli olsun ya da olmasın, içlerindeki ve etraflarındaki zincirleri kırarak, sosyalleşecekleri, özgürce hareket edebilecekleri bir yaşamın kapısını aralamaya çalıştım. Tabii yaşam hikayeleri de var. Örneğin işe yaramaz gözüyle bakılırken, eserleri yollara hükmeden Enzo Ferrari, ilk görme engelli hemşirimiz (erkek hemşire) Sabri Kurt, yüreğinden geçenleri tuvaline ayağıyla yansıtan ressam Ayşe Işık, engelli çocuklarına destek olmak için çabalayan annelerin yaşadıkları, romanın sayfaları arasında yer alıyor. özetle İnadına Hayat’ta Umut var, azim var, zorluklarla mücadele var, başarı var, aşk var.
Soru 3 : Peki teşekkürler. Kitabınızla ilgili olumlu dönüşler var, Bu başarınızın sırrı nedir, yaşadığınız bu duyguyu tarif eder misiniz?
Yaptıklarımı hep severek yaparım. Kitaplarımı da severek yazıyorum. Bir de herkesin rahatlıkla okuyabileceği, açık, akıcı bir dil kullanmaya çalışıyorum. Anlatmak istediklerimi araştırmalarla, yaşanmış örneklerle destekliyorum. Bir de mesleğimde olsun, uğraşlarım da olsun, kitaplarım da olsun hep kendimi geliştirmeyi, daha iyiye ulaşmayı, yaptıklarıma değer katmayı önemsiyorum. Tabii okurların hayatlarına da değer ve olumlu yönler katmak benim için önemli.
Olumlu dönüşler almam karşısında yaşadığım duygulara gelince, bunu tarif edebilmek, inanın kitap yazmaktan daha zor. Çünkü kelimelere sığmıyor. Mutluluk, gurur, huzur veriyor. Ve bu yolda devam etmek için hevesim, umudum, hayallerim artıyor.
Soru 4 : Peki yazma sürecinden biraz bahseder misiniz, yazarken neler hissediyorsunuz, size ilham veren şeyler nelerdir?
Zorlu ama bir o kadar da keyifli bir süreç. Konusunu belirleyip, yazmaya başladıktan sonra en az iki yıl sürüyor. Yazdıkça, araştırdıkça, yeni olaylarla karşılaştıkça daha da renklenen bir süreç. Kitabı tamamlayınca defalarca üzerinden geçiyorum. Ailemden, arkadaşlarımdan değerlendirmelerini istiyorum. Aldığım görüşlerle son dokunuşları yapıyorum. Dağın zirvesine çıkarken, ileri atılan her adımda, farklı bir şeyler yakalanması; zorluklarına rağmen, görülen güzelliklerin ve zirveye ulaşma azminin artması gibi bir şey. İlham kaynaklarım çocuklar, aileler, gözlemlerim, hep anlatma, hayatlara dokunma hevesim. Yaşam hikayelerini araştırdıkça yeni insanlarla tanışıyorum, bu da çok hoşuma gidiyor.
Yorulduğum, tıkandığım zamanlar da oluyor tabii. Ama zorluk her şeyde var ve bunlar işi geliştirir. Böyle zamanlarda motivasyon kaynaklarımı devreye sokuyorum. Bahsettiğim gibi müzikle uğraşmayı seviyorum. Enerjimi artıracağını düşündüğüm şarkılar dinliyor ve söylüyorum. Bazen de doğada olmayı, doğanın sunduğu güzelliklerle yazmaya devam etmeyi seçiyorum. Ayrıca sevdiğim, beni motive edeceğine, gerektiğinde görüşleriyle bana yol göstereceğine inandığım arkadaşlarımı aramak; zaman zaman onlarla oturup sohbet etmek de bana iyi geliyor.
Soru 5 : Anlıyorum. Peki aileniz ve yakın çevrenizden aldığınız dönüşleri paylaşmak ister misiniz?
Ailem zaten yazım sürecinde hep destekçim. Geliştirici önerilerini belirtiyorlar, kapak tasarımında, görsellerde fikirlerini alıyorum. Arkadaşlarımdan, yakın çevremden kitabımı değerlendirenlerin dönüşlerini çalışmalarıma yansıtıyorum. Kitaplarımı yayımlandıktan sonra okuyanlardan da destekleyici dönüşler alıyorum. Öneriler olursa yeni kitaplarımda değerlendirmeye çalışıyorumi örneğin Ağlama Anne’nin ardından, hikaye – roman tarzında olursa daha akıcı ve etkileyici olaileceği önerisini İnadına Hayat’ta değerlendirdim. İnadına Hayat için, film senaryosu ve tiyatro eserine dönüştürülebileceğini söyleyenler oldu.
Soru 6 : Anlıyorum, peki yeni bir kitap projeniz var mı?
Evet, mesleğimden de yola çıkarak çocuk hikayeleri yazmak istiyorum. Psikolojik danışma ve rehberlik çalışmalarında ele aldığımız konuları hikayeler aracılığıyla anlatmayı; bir yandan da çocuklara keyifli okuma deneyimleri yaşatmayı hedefliyorum. İnadına Hayat için gelen film senaryosu ve tiyatro oyunu önerisini de değerlendirmek istiyorum. Tabii bu apayrı bir alan. Bir tiyatro sanatçımız eğitim alıp kendim senaryolaştırabileceğimi söyledi. Ama bu işin uzmanlarıyla da çalışabilirim.
Soru 7 : Açıklamalarınız için teşekkür ederim. Son olarak sizi okuyan, takip eden okurlarımıza söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Her kitap başka bir dünyadır. Çocukların, engellilerin hayatlarını tanımak da o dünyanın keşfedilmesi gereken taraflarından. “Bildiğim yeter.” “Bunu okumak bana bir şey katmaz.” Ya da “Bunu bilmesem de olur.” demeden bu konularda da çok kitap okumak önemli. Elbette okurken, kendimizi geliştirirken, öncelikli konularımıza ağırlık vereceğiz. Ama bilgi dağarcığımızı farklı konularla da zenginleştirmeli diye düşünüyorum. Böylece hem kendi hayatımıza, hem çocuklarımızın hem de çevremizdeki insanların hayatına yeni değerler, güzellikler katabiliriz. Bir de yaşadığımız farklı durumlar karşısında, inadına sevgiyle, inadına umutla, 3. Kitabımın adında olduğu gibi “İnadına Hayat” diyerek yolumuza devam etmeliyiz. Herkese sevgiler gönderiyorum.
SPOR
04 Aralık 2024EĞİTİM
04 Aralık 2024SPOR
04 Aralık 2024SPOR
04 Aralık 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.